Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Birleşmiş Milletler’in bayan ünitesi UN Women işbirliğinde Ankara’da düzenlenen “Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Uğraş Vilayet Aksiyon Planlarının Desteklenmesi Çalıştayı”na katıldı. Çalıştayda çocuk yaşta evliliklere ait açıklama yapan Göktaş, 2005’te 51 bin 944 küçük yaşta kız çocuğunun evlendirildiğini anımsatarak “Bu sayı 2022 yılı prestijiyle 11 bin 250’ye gerileyerek yüzde 78 oranında düşmüştür” dedi.

Bakanın açıklamasını itiraf olarak pahalandıran bayan örgütleri, sayıların gerçeği yansıtmadığını kaydederek çocuk yaşta evliliklere yönelik tedbir alınmadığı için reaksiyon gösterdi.

Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu (TKDF) Lideri Canan Güllü, 2019’da çocuk yaşta evliliklere af için hazırlanan TBMM önergesini anımsatarak “Kadın dernekleri olarak bayana ‘tecavüz önergesi’ dediğimiz önergenin görüşüldüğü vakit, devrin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ‘300 çocuk evliliği var’ demişti. Artık de11 bin 250 denen sayı aslında bu af yolu usulüyle ortaya çıkan tablonun vahametini gösteriyor” diye konuştu. Güllü, “Af gelecek diye çocuk yaşta, erken ve zorla evliliğin yapıldığı bir sürecin de ifşası oluyor” tabirlerini kullandı.

“10’A KADAR İNDİ”

Göktaş’ın belirtiği sayının gerçek olmadığını kaydeden Güllü şöyle konuştu:

“TÜİK 16 yaşı baz alıyor. Hâkim müsaadesiyle yapılmış evliliklerin kaydı var. Evlilik yaşının 10’a kadar indiğini Kars vilayetinde yapılan bir TBMM araştırma raporunun satırları ortasında görüyoruz. Türkiye’de 10 yaşın altında erken ve zorla evlendirilen çocuklar var ve bunların hiçbiri TÜİK’te kayıtlı değil. Sayılarla övünüyorlar lakin hâlâ müdafaaları altında ölen çocuklar var. Bu mevzuda önlemsizlik ve düzeneklerin eksikliği masaya yatırılmalı. Sayı yanlış lakin sayın bakanın 11 bin 250 çocuğıun kimler tarafından tecavüze uğradığını düşünmesini isterim.” 29 Ekim Bayanları Derneği Lideri Şenal Sarıhan da kelam konusu açıklamanın itiraf olduğunu vurgulayarak “Böyle bir durumun gerilemesinden kelam etmek, gerekli kontrole tabi olmadığı ve yasadışı bir halde sürdüğünün ifadesi” dedi.