Erkekler, gecede üç ila beş ereksiyon yaşayabiliyor ve araştırmalar tertipli olarak ‘sabah ereksiyonu’ ile uyanmanın da güzel bir sirkülasyonun ve uygun çalışan bir kalbin işareti olduğunu ortaya koyuyor” dedi.  

Yaşlandıkça, bilhassa de 50 yaşından sonra daha az ereksiyon olmasının olağan olduğunu tabir eden Prof. Dr. Halim Hattat, “Ancak geçen yıl Belçika’da bin 800 orta yaşlı ve yaşlı erkek üzerinde yapılan ve ‘Age and Ageing’ mecmuasında yayınlanan bir araştırma, düzenli olarak erekte uyananların takip eden üç ila beş yıl içinde kalp krizi yahut felç geçirme mümkünlüğünün yüzde 22 daha az olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu. 

“SERTLEŞME SORUNU, KALP KRİZLERİNİN EN GÜÇLÜ ÖNGÖRÜCÜLERİNDEN BİRİ” 

Cinsel aktivite sırasında rastgele bir sertleşme sıkıntısının, bilhassa ereksiyona yardımcı olan testosteron hormonunun nispeten sağlıklı düzeylerine sahip olan genç ve orta yaşlı erkekler için bir şeylerin yanlış olduğuna dair en büyük ikaz işareti olduğunu belirten Prof. Dr. Hattat, “Psikolojik meselelerden ya da çok pornografi tüketimi üzere faktörlerden kaynaklanmayan sertleşme sorunu nöbetleri, önemli damarsal yahut nörolojik sıhhat sıkıntılarının bir göstergesi olabiliyor ve genç erkeklerde, kalp krizlerinin en güçlü öngörücülerinden biri. Ortalama olarak, muhakkak tıpta sertleşme sorunu olan erkeklerde birinci kalp krizi, yatak odasındaki birinci sıkıntılardan üç ila beş yıl sonra meydana geliyor. Sertleşme sıkıntısının şiddeti hem kalp krizlerinin şiddetini hem de kalp tıkanıklığının derecesini öngörüyor” tabirlerini kullandı. 

“ÖNCE SERTLEŞME SORUNU, SONRA KALP KRİZİ VE FELÇ GELİYOR” 

Bu durumun nedenleri belirten Prof. Dr. Hattat, “Bunun nedeni, erektil sıkıntıların ateroskleroz olarak bilinen ve bedendeki arterlerin daralması manasına gelen ve kanın akışını giderek zorlaştıran bir durumdan kaynaklanabilmesi. Aterosklerozu olan şahıslar hem kalp problemleri hem de felç açısından daha yüksek risk altında. Ateroskleroz belirtileri birinci olarak peniste görülüyor, buradaki kan damarları yalnızca bir ila iki milimetre genişliğinde, kalptekiler ise iki ila üç milimetre genişliğinde. Beyne kan taşıyan karotid arterler beş ila altı milimetre genişliğinde, uyluktaki femoral damarlar ise bir santimetre genişliğinde. Beşerler damar daralmasını sistematik bir biçimde, her yerde birebir anda biriktiriyor. Böylelikle evvel sertleşme sorunu, sonra kalp krizi ve felç geliyor ve son olarak da yürürken ağrı meseleleri ortaya çıkıyor zira femoral arter tıkadığınız en büyük kan damarı” diye konuştu. 

“EN AZ 150 DAKİKA ORTA İLA YÜKSEK YOĞUNLUKTA İDMAN YAPMAYI HEDEFLEMELİ”

Erektil sıhhati uygunlaştırma konusunda tekliflerde bulunan Prof. Dr. Hattat, “Kalp için yeterli olan her şey penis için de düzgündür ve bunun zıddı de geçerlidir. Sigarayı bırakmak, daha fazla meyve ve zerzevat yemek, gerilimi azaltmak, daha ince bir bele sahip olmak ve idman yapmak üzere şeyler. Şayet antrenman bir ilaç olsaydı, trilyon dolarlık bir ilaç olurdu. Hepimiz en az 150 dakika orta ila yüksek yoğunlukta antrenman yapmayı hedeflemeli ve daha fazla kepekli tahıl ve zerzevat ekleyerek diyetimizin lif içeriğini artırmaya çalışmalıyız. Mercimek, mantar, fındık ve tohumlardaki bitki kimyasalları atardamarları tıkayan kolesterolü temizlemeye yardımcı olabiliyor. Fazla kilolarınız varsa kilo vermek de ereksiyona ve kalp sıhhatine yardımcı olacaktır” tabirlerini kullandı.