İşte Toroğlu’nun yazısında öne çıkan sözler…
“Diyorlar ki biz hakemleri bilgisayarlarla veriyoruz; uzaydan getiriyorlar güya. Ya kardeşim hangi datayı verirsen onu alırsın makineden… Palabıyık bundan üç hafta önce bir maç yönetti, dağlara taşlara yaptı. Üç tane siyah beyaz yanılgıyla… Hatta gözlemci, raporunu verdi; ona karşı da disiplinsiz hareket etti. Yani ceza yemesi lazım ve sen bu adamı 2-3 hafta sonra bu türlü bir maça veriyorsun. Bu uzaydan verilmiyor kardeşim… Bakınız ekip değerli değil. Bütün gruplar değerli. Ancak maalesef Türkiye’de bu türlü.
Dün Sacha Boey atıldı. Konumda Muslera da sarı kart gördü; o da atılabilirdi lakin atmaya gücü yetmedi Ali Palabıyık’ın. Galatasaraylı oyuncuyu attıktan sonra bu sefer Galatasaray lehine faulleri çalmaya başladı. Devre ortasında ne oldu? Yabancı teknik adamın herhalde kulağını büktüler ki sarı kartlı iki oyuncusunu oyundan aldı. Yani düşünebiliyor musunuz? Rakipten korkmuyorsunuz, hakemlerden korkuyorsunuz…
Maçı yazsak ne olur, bu maçlar oynansa ne olur!
Vallahi kardeşim maalesef Türkiye’deki hakem sistemi ve hakemler bunlar. Bir operasyon yapıldı, yarım bırakıldı. Bu operasyondan sonra Galatasaray Lideri o hakemlerden birine santrada çiçek verdi. Onun için kimse ağlamasın.”