İzmir Ödemiş’te yalnızca 5 kişinin yaşadığı Lübbey köyünün nüfusu, pandemi sonrası 8’e çıktı. Eski meskenleri ve boş sokakları ile dikkat çeken köy, Youtuber’ların da uğrak yeri oldu. Gece saatlerinde gençlerin köye gelerek “paranormal” görüntüler çektiğini belirten köy sakini Mehmet Güler, “Köyümüzün turizme kazandırılmasını istiyoruz lakin burada çekilen görüntülerle köyümüz dehşetli bir köymüş üzere gösteriliyor” dedi.

PARANORMAL OLAYLARIN YAŞANDIĞI İDDİASI

Issız manzarası ile dikkat çeken köy sit alanı ilan edilirken, Lübbey sakinleri köylerinin turizme kazandırılmasını istiyor. Fakat Lübbey sakinlerinin şu sıralar en büyük sorunu, köye gelen Youtuber’ların Lübbey’i lanse ediş biçimi. Bilhassa gece saatlerinde köye gelerek kimi eski konutların içine sprey boya ile çeşitli formlar çizen Youtuber’lar, Lübbey’de paranormal olayların yaşandığı teziyle çeşitli görüntüler çekiyor.

Ödemişli Mimar, Prof. Dr. Dava Altınoluk, Ödemiş’in Lübbey (Lütbey) Yaylası’ndaki tarihi köyün, büsbütün yıkılmadan ele anılması ve geleceğe aktarılması gerektiğini söyledi.

Lübbey köyünün hem doğal hem de tarihsel-arkeolojik bedel olarak üzerinde çalışılması, araştırılması ve kıymetlendirilmesi gereken değerli bir miras olduğunu belirten Altınoluk tarihi köyle ilgili şunları söyledi. “Burası daha fazla yıpranmadan süratle ele alınmalı, gerektiğinde devlet ve vakıf üniversitelerinin mimarlık, tarih ve arkeoloji kısımlarından takviye istenerek belgeleme çalışmalarına ve yüzey araştırmalarına başlanmalıdır. Bizim yirmi yıl evvel gördüğümüz ve belgelediğimiz köy ile günümüz ortasında değerli kayıplar bulunmaktadır. Ödemişli araştırmacı ve muharrirlerin, belediye lideri Bekir Keskin’in yazdıkları ve birikimleri değerlendirilmelidir. Belediye danışmanı Ali Türer’in estetik bakış açısı ve vazifesi, Ödemiş için bir talihtir. Bütün bu birikimlerin bir ortaya gelerek proje ve projeler oluşturulması halinde Ödemiş; cumhuriyetin o ışıklı birinci vakitlerindeki üzere olacaktır kanısındayım.

ANTİK PERİYOTTAN KALMA

Yaylanın çok eski tarihlere dayanan bir geçmişinin olduğunu söyleyen Emekli tarihi öğretmeni Behiç Galip Yavuz köyün tarihi ile ilgili şu bilgileri verdi: “Lübbey yaylasında Hellenistik devirden kalma kalıntılar bulundu. 1894’de yaylaya gelen araştırmacı Karl Buresch, yörede yapılacak arkeolojik bir araştırma ve hafriyatın değerli bulguları gün yüzüne çıkaracağını belirtmiştir. Lübbey’in antik devirde bir yerleşim ünitesi olduğunu vurgulayan en değerli deliller antik mezarlardır. Yörede çağdaş Çamyayla köylülerinin tarım çalışmaları sırasında tesadüfle buldukları seramik kaplar, taş yazıtlar, madeni sikkeler yörenin yerleşim ünitesi olduğunun öteki ispatlarıdır. Bozdağ’ın eteğindeki Üzümlü Köyü’nden Lübbey yaylasına çıkarken ’Manastır’ denilen bir yer bulunur. Bu ören yerinin Byzans devrinden kalma olduğunu söyleyebiliriz.”

OSMANLI’DA EŞKİYA SIĞINAĞI

Yaylanın Osmanlı imparatorluğu devrinde eşkiyalar için stratejik bir ehemmiyet taşıdığını söyleyen Yavuz, “Osmanlı devrinde Lütbey yaylasındaki eski köyde yaşayanlar Ödemiş yöresinde rastlanılmayacak özgünlükte bir yerleşim tasarı uyguladılar. Taş, kerpiç ve çamur sıva strüktürden oluşan konutlar yanyana bitişik nizamda oluşturulmuş ve dış yüzlerine pencere, kapı delikleri pek açılmadığı için neredeyse ufak bir kale görünümü ortaya koymuştur. Köyün içinde meskenler ortasındaki yollar bir eşek ya da beygir arabasının sığamayacağı darlıktadır. Kimi meskenlere birbirinden geçilebilmektedir. Güvenliğin kıt olduğu bir periyotta, güvenlik düşünülerek tasarlanmış bu köy, Anadolu’nun tarihi geçmişinde bu manadaki kimi yerleşimlere benzerlik gösterir. Lübbey evvelden “Eşkıya Köyü” olarak bilinirdi. Bu ismi, Lütbey’den çok eşkıya çıkmasından değil, ovada olay çıkarmış eşkıyaların süratle bu köye çekilerek geceyi savunma kolaylığı olan Lübbey’e sığınarak geçirmelerinden almıştır. Köyün bu yerleşim tasarının en berbat yanı bir yangın çıkması durumunda bitişik meskenleri ve dar sokakları ile korunaksız oluşudur. Çıkacak bir yangın köyü bir uçtan, öbür ucuna yakıp geçebilir. Lütbey köylüleri şimdilerde Çamyayla Köyü’nde güvenlik içinde yaşıyorlar. Eski köyde sırf birkaç aile kaldı. Yöremizde, üstelik bölgemizde kolay rastlanılmayacak farklı bir yerleşim biçimine sahip eski Lütbey köyü yapılarının süratle müdafaa altına alınarak yaşatılması zaruridir.”